Saadet Partisi İl Başkanı Faruk Cıdık, ABD Merkez Bankası (FED)’nın geçtiğimiz hafta açıklanan kararlarının, gelişmekte olan ülkelerde bayram havasında karşılandığını belirterek, “Özellikle AKP’ye yakın ekonomik çevreler sevinçten havalara uçmaktadır.” dedi.
“Açıklamaların bayram mı yoksa zulüm mü olduğu tablonun tamamına bakılınca anlaşılmaktadır.” diyen Cıdık, “Dünyanın ekonomik olarak başını çeken ülkelerinden olan İngiltere’nin 10 Trilyon, ABD’nin 15 Trilyon dolar civarında borcu vardır. Bu borçlar zengin Yahudi ailelerinedir. Bu ülkelerin açıkladıkları kararlar kendi kararları değil zengin Yahudiler’in kararlarıdır.” diye konuştu.
Dünyada tüm alışveriş ve üretimin nerdeyse tam 10 katı karşılıksız paranın piyasaya sürüldüğünü belirten Cıdık, FED’in son kararları ile bu karşılıksız para basımının devam edeceğini açıkladığını söyledi.
Cıdık, konuyla ilgili açıklamasını şöyle sürdürdü; “Sıcak paraya bağımlı devletlerin başını Türkiye’nin çektiği ülkeler buna sevinmektedir. AKP’li kurmaylar borcumuz yok diyor, Merkez Bankamız döviz çakılı diyor ama FED karşılıksız para basmayı kesecek diye de ölüp ölüp diriliyor. Bu karşılıksız para ile batılı üretim yapan tüm kurumlarımızı satın aldı. Kurumlarımız elimizden çıktığı gibi Petrol Kanunu ile yer altındaki petrole bile ipotek koydular. Yabancıya 30 dönüm olan toprak satışını karşılık ilkesini iptal ederek 600 dönüme kadar çıkmasını sağladılar, bu satışlar hep FED’in karşılıksız bastığı paralar karşılığında olmuştur.
2013 bütçesinde faiz ödemeleri tam 53 Milyar TL’dir. Eski deyimle 53 katrilyon, yok denen borcun senelik 53 Milyar TL faizini ödüyorlar. Merkez’de var dedikleri döviz borcun yükselmesinden kaynaklanan dövizdir. Batılı borç veriyor, bir kısmının merkezde tutulmasını istiyor. Böylelikle kasada kendi paramızın olmasını da engelliyor, verdikleri borcu kendi paramız sanmamızı sağlıyorlar. Bakan Çağlayan’ın söylemi ile dövizin yükseldiğinde 6 milyar dolar piyasaya müdahale eden Merkez Bankası dolarda sadece bir kuruş indirmeyi başarmıştır. FED bunun arkasından açıklamaları ile ülkemizde ateşi söndürmüş, hakimiyetini bir daha anımsatmıştır. Bunun anlamı şudur: Meclis açılınca PKK konusunda hükümet demokratikleşme adı altında tavizler verecek, Suriye konusunda tezkere çıkarıp insani istekler arkasında savaş naraları atacak. Eğer böyle olmaz ise FED yeni kararlar açıklayıp karşılıksız para basımını durduracak, varlık alımlarını sonlandırdığını açıklayacak ve Türkiye’de AKP’nin elinde kalan tek tutunduğu dalı kesecektir.
FED’in toplantıları uyuşturucu baronlarının toplantılarına benzemektedir. Şöyle ki, baronlar toplanmış elimizdeki uyuştucuyu zengin kesimde pahalı mı satalım yoksa tüm piyasaya satıp sürümden mi kazanalım diye karar almaya çıkmışlar. Sonunda tüm piyasaya satmaya devam kararı almışlar. Buna da bağımlılar seviniyor, bayram yapıyor. FED karalarının aslı astarı budur.”
Son Güncelleme: 26.09.2013 19:51
