ELVAN YILMAZ
elvanyilmaz_19@hotmail.com
Sezonun ikinci yarı başlangıcında zirvede böyle bir puan durumu olacağı, Belediyespor’un bu hale geleceği, çoğu kişinin aklına gelmezdi. Takımlarının şampiyonluk iddiasını sürdüreceği bir o kadar da zevkli maçlar seyredeceği lig bekliyordu taraftar.
Kaotik bir durum beklemiyordu.
Ne olduysa ikinci yarı oldu. Veremli şarkılar, ağlatan plaklar vizyona girdi.
Tarih var oldukça anlamlı kalacak, “Bütün yollar Roma’ya çıkar” sözüne hayli yıllar evvel Arthur Koestler’in “Spartaküs” romanında rastlamıştım. Belediyespor’a çok uyumlu bir söz. Her yol Roma’ya değil her yol, her yıl başarısızlığa çıkıyor.
Hesabı sorulmayan suçlar kendini tekrarlıyor.
Teknik Direktör Yusuf Tokuş’u tart ettiklerinde, basın camiasından bir arkadaş, Tokuş’un gönderilmesinin takıma olumlu katkısının olacağını söylerken, bana fikrimi sormuş, cevaben kendisine ‘Yusuf Tokuş’u gönderenler kendilerini bu takımdan göndermeliydiler, ancak o zaman Belediyespor’a katkı yaparlar’ demiştim.
Bu arkadaşımız görünen köyü bulmuştu. Ama bilmediği bir şey vardı; görülen köyü herkes bulur.
Meksikalıların, mealen şöyle bir sözleri vardır:
“Biri size parmağıyla güneşi gösteriyorsa bakmanız gereken yer, ne parmaktır ne de güneş; çünkü gerçek, parmakla güneş arasında uçan kuştur.”
Parmak teknik direktörse güneş de futbolculardır; ikisine odaklanan da yanılır. Çünkü gerçek, takımı doğrularda buluşturan, parmakla güneşin arasındaki yöneticilerdir.
İkinci yarıda, ahbap-çavuş ilişkisi içerisinde, o soğuk metal suratlı adamların yaptığı transferlerle takım futbolcu darülacezesi haline getirilmiştir. Uçar kaçar denilerek transfer edilen futbolcular, uçamamış, kendileri uçamadığı gibi, takımın da kanadını kırmıştır.
Savaştan yenik, kırık, dökük dönen gemilerin hüznü var takımın üzerinde.
Şöyle bir hikâye var…
Sultan Mahmud'a; “Efendimiz, adamın biri peygamberliğini ilan etti” derler.
Padişah, “Getirin bana!” der.
Sahte peygamberi getirirler; yalınayak başıkabak, açlıktan avurdu çökmüş, üstü başı dökülen biri.
“Götürün bunu, kırk gün yağ balla, fındık üzümle, baklava börekle besleyin!” der.
Kırk gün sonra adamı huzuruna çağırtır, sorar:
“Nasıl yine peygamber misin?”
“Evet…”
“Peki, peygamberlere vahiy gelir, sana da vahiy geliyor mu?”
“Evet, geliyor, Cebrail vasıtasıyla geliyor.”
“Ne deniyor vahiyde?”
“Cebrail vasıtasıyla Allah bana! “Sen yerini buldun, sakın oradan bir yere kımıldama!” diyor.”
Basında ve maçlarda boylarından başka bir güzelliğini göremediğimiz, icraatı sıfır bazı yöneticilere herhalde kendini peygamber ilan eden hikâyedeki adam gibi, “siz yerinizi buldunuz, sakın oradan kımıldamayın” dediler ki, bu kadar beceriksizliğe, yanlışa rağmen oralı bile olmadılar /olmuyorlar.
Sanki, lüks otellerin oda kapılarının dışında bulunan, ‘do not disturb’ (rahatsız etme) ışığına benzer ışık yakmışlar, kimseler de rahatsız etmiyor.
Sözüm artık Belediyespor yönetimine değildir. Direk belediye Başkanı Sayın Zeki Gül’edir.
Yıllardır aynı hatalar yapılagelmektedir. Değişen hiçbir şey yok. Olup bitenlerden de hiç ders çıkardığınız yok.
İşiniz, Belediyespor’u çürütmüş ve çürüten bu sefil düzeni radikal olarak değiştirmek olmalıydı, yapmadınız. Boşuna, ‘ehveni şer, şerlerin en kötüsüdür’ denmemiştir. Kötüyle az kötü arasında seçim yapmanın ne âlemi var?
Hiçbir kimseyi şikâyet hakkınız yok. Ateşe sevdalanan yanmaktan şikâyet eder mi?
Taraftar gülmez ise, siz asla gülemezsiniz.
Sayenizde, Çorumlu futbolseverler, hayal kırıklığı heybesini çoktan doldurdu… Öğrenilmiş / öğretilmiş çaresizlik içerisindeler.
Tebrik ediyorum sizi.
Elvan nihayet Zeki Gül'ü eleştirdin ancak lig bitmek üzere, bu yöneticileri oraya getiren Belediyespor'u çiftlik gibi yöneten ve yönettiren Zeki Gül ve Muzaffer Külcü idi ancak sen bunu daha yeni görebildin . Bu da senin için başarıdır
Seviyoruz seni Elvan Yılmaz Çorum'un ayrık otu. Mükemmel bir yazı kalitene ve kabiliyetine hayranım.
Seçilmiş cümleler güzel tespitler. Harika bir yazı. Elvan beyin eleştirileri dikkate alınmalı. Belediyespor'un bir kamu kulübü olduğu unutulmamalı. Vatandaşın parasından kesilen paralar bunlar hiç bir yönetici cebinden harcamıyor. Yazıktır, günahtır. Sungurlu Belediyespor voleybol takımı 1.lige çıkarken il belediyesinin takımı içler acınası durumda.
Daha önce söylemedik mi bu kadar para vardı Çorumspor yaşatılamaz mı idi kamu nedir insanların parası değil mi çarçur edersen cenabı Allah razı gelir mi gelmez hele hele top deyince tüfek zanneden zihniyete futbol yönetme işi verilirse sonuç bu olur hep üzúlúrüz ilahi adalet tecelli ediyor vesselam insanları yönlendirebilirsiniz ama Allah'ı asla
Zeki Gül-mez kimin aklına gelir Elvan'dan başka. Artık bu söz çok kullanılır. Elvan Yılmaz Çorumlunun kulağına suyu kaçırdı bir kere. Zeki bizi güldür diyeceğim ama kendi gülmüyor ki, bizi güldürsün Elvan Yılmaz'ın dediği gibi.
takımın kamp fotoğraflarında yöneticiler eşortmanlarla spor yaparken görüyoruz. Sanki takım değilde kendilerini kampa almışlar. Birde bu fotoğrafları basına servis ediyorlar. İşte bu insanlar yönetiyor belediyespor'u. Ne bekliyordun Elvan başka.
Bırakın belediye sporu kardeşim Çorum’da sporu bitirdiler. yazık yazık yazık, birileri diretiyor FATURA hükümete kesilecek, İL BAŞKANI GÖR GÖR GÖR bunları...
yazmak bu adamın işi sanırım valla insan okurken hiç sıkılmıyor üstelik eğleniyor bravo elvan bey yusuf hocayı göndermek çözüm değildi hep hatalar hep yanlışlar