Evet, ilmektir boynumdaki ama ben
Kimsenin kölesi değilim
tarantula yazdılar diye göğsümdeki yaftaya
tarantulaymış benim adım diyecek değilim
tam düşecekken tutunduğum tuğlayı
kendime rabb bellemeyeceğim
razı değilim beni tanımayan tarihe
beni sinesine sarmayan
tabiattan rıza dilenmeyeceğim.

İsmet Özel, Of Not Being a Jew
İlmekler atıyorlar bize. Düğümlüyorlar, kuzeyden güneyden, batıdan, doğudan. Üstelik iple atılan bir düğümleme değil bu. Dikenli tellerle düğüm atıyorlar bedenlerimize. Uçlarına zehir sürülmüş telleri, boğazımıza, bileklerimize, diz kapaklarımızın arkasına, böğrümüze… Şuurumuza… Dikenli tellerle aklımızın, fikrimizin kanını akıtıyorlar toprağa. Kanımızın toprakta bıraktığı kıpkırmızı izin fotoğrafını çekiyorlar. En ince ayrıntıyı çekebilen objektiflerle. Canımız çekiyor bir yandan, bir yandan canı çıkanların feryadıyla kulağımız çatlıyor. Bunu da çekiyorlar akşam ajansların ana konusu olsun diye.

Acıdan Halüsinasyon görüyoruz. Gerçek sanıyoruz elimizin üstünde gezen filleri. Ellerimizin üstünde gezindiğini sandığımız filler tarafından ezileceğiz korkusunu böyle nasıl yaşatıyorlar bize. Tam düşerken tutunduğumuz tuğlayı rab gösteriyorlar. Hatta tok sesleriyle nida ediyorlar perde arkasından. Oysa tutunduğumuz şey dokunduğumuz vakit en kılcal damarımıza bağır çağıra girecek bir toz kurusu. Söz kurusu kelimelerle cümleler kurup, vicdanımızın derisinin altına altına şırınga ediyorlar. Alın diyorlar, alın ilacınız bu. Deri altlarımıza zerk ettikleri aslında safi asit… Önce kemiklerimizi eritiyor bu kokuşmuş şeyler. Görünürde derimiz yerinde durduğundan bir şey olmuyor sanıyoruz. (Bir şey olmuyor mu sanıyorsunuz)

Çocukları anne kucağında, kundağında ve rahminde parçalıyorlar. İnsan hakkından filan söz ediyorlar. Demokrasi, gelişmek ve muasır medeniyet diyorlar. Bizim onların seviyesine gelmemiz lazımmış masa başında yazılmış ayetlere göre. Hatta bizim muasır medeniyetleri geçmemiz lazımmış. Yere serilmiş bedenlerimizin üstünde ha gayret deyip yapışan avurtlarımızı sıkıyorlar. Adımızı koyuyorlar. Kulaklarımıza, fısıldadıkları ne ezan ne kamet. Yalnızca pis bir “hırıltı”. Adımız bile söylenmesin diye yansıma bir isim koyuyorlar, seslenmesinler birbirlerine diye, “hırıltı”. Onlar bu sesi çıkardığında bizi çağırıyorlar sanıyoruz. En ufak sese bütün yönlere koşturuyorlar bizleri.

Ülkelerde, annelerinin kucaklarından çocuklarının cansız kayışını seyretmenin nasıl vahşi ve aşağılık bir zevki varsa onu da tadıyorlar. Biz ise dikenli tellerde asılmış halde, kan ve revan bunları yapanların salyasını suya benzetiyoruz. Susuzluğumuzu geçirecek bir su…

Hayır ne onların salyası, ne de suyu susuzluğumuzu geçirmeyecek. Biz onların zehirli dikenli tellerinde arasında, dikenlerine hayran olduğumuz sürece kanımızın izinden daha çok resim çıkaracaklar. Akşamları bir elif miktarı elimizi kaldırmamamız için daha güzel dikenlerle çevirecekler boğazımızı. 

Oysa söyledikleri hiçbir bir şey incir çekirdeğini dolduracak kuvveye sahip değildi ta baştan beri. 

Taa en baştan… 

Tarantula diye bir şey yok. Her şey örümcektir. Her şey. Yahut ankebut… 




Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
mustafa şapsan 2013-09-10 09:11:10

cemil meriç rahmetlinin özet bir saptaması var. batı insanı batılılaştırmaz batırır.

Avatar
Medeniyet 2013-09-12 14:22:51

doğu ne yapar cahiliyette bırakır... medeniyetin dini,dili ırkı olmaz... adam olmadıktan sonra evliya olsun... defolup gittisn.

Avatar
hudayi nabit 2013-09-13 11:16:45

sayın medeniyet... ankebut doğunun diline dair değildir. adam olmadıktan sonra evliya zaten olunmaz. ve medeniyetin ırkını da dini de dili de olur. her medeniyet bir dinin, bir ırkın, bir dilin tezahürü ve izdüşümüdür. artık o dile dine ırka ne kadar adam akıllı ve ahlaki yaklaşılırsa o kadar güzel bir medeniyet inşa olur. doğunun cahil bırakmak derdi yoktur. doğu diye bir şey neredir bunu da bilmek lazım. vesselam mesele ins miyiz insan mıyız. kimiz neyizdir biraz. netameli konu tabi... hayır olur inşaallah...