Av. Kenan Yaşar bugün düzenlediği basın toplantısı ile Çorum Barosu Başkanlığı’na adaylığını açıkladı. ‘Şair’ kimliğiyle de tanınan Kenan Yaşar’ın açıklaması da bu kimliğine uygun oldu ve şairane uslubuyla adaylığını ilan etti. Yaşar konuşmasında özellikle “Çorum Barosu’nda bir ilk olsun, birlik olsun” anlayışına vurgu yaptı.
İkinci Bahar’da yaptığı adaylık açıklamasına Çorum Barosu eski başkanları Uğur Küçük ve İbrahim Özyılmaz’ın yanı sıra görüş, düşünce ve fikir ayrımı gözetmeksizin çok sayıda hukukçu katıldı.
Baro eski Başkanları İbrahim Özyılmaz ve Uğur Küçük yaptıkları kısa konuşmalarda bilgi, tecrübe ve kişiliğiyle iyi tanıyıp bildikleri Kenan Yaşar’ı gönülden desteklediklerini beyan ederken, seçildiği takdirde zengin birikimiyle en iyi şekilde görevini yapacağına inandıklarını dile getirdiler.
Daha sonra kürsüye gelen Av. Kenan Yaşar ise, konuşmasında avukatlık mesleğinin önemini vurguladı, Çorum özeli ve Türkiye genelinde meslekte yaşanan sorunları özetledi. Çorum Barosu’nda yaptığı avukatlık stajı sonrası daracık bir baro odasında gerçekleşen yemin töreniyle mesleğine başladığını belirten Yaşar’ın şiirsel ögeler barındıran açıklamasını aynen aktarıyoruz:
“Hukuka Ahlaka Mesleğin Onuruna ve Kurallarına Uygun Davranacağıma Namusum ve Vicdanım üzerine Ant İçerim.” diyerek…
Yıl 1995 idi. O tarihten bugüne 23 yıldır bu onurlu mesleği sürdürmekteyim. 23 yıl içinde çok şey değişti. Değişmeyen şey mesleğimizin sorunların katlanarak artışı…
Takvimler 1952 yılını gösterdiğinde az sayıdaki meslek ağabeyimiz Çorum Barosu’nu kurmuşlar. Bugüne kadar olan baro başkanlarımızı burada zikretmek istiyorum.
1-Kemal BİBEROĞLU
2-TURGUT KALELiOĞLU
3-ATIF ÇELEBİ
4-RASİM ERDEMLİ
5-NURETTİN TAYŞİ
6-FEVZİ BİLAN
7-ERDAL ERALP
8-UĞUR LEBLEBİCİ
9- MAHMUT BAYATLI
10-YÜCEL ILIMAN
11-UĞUR KÜÇÜK
12-İBRAHİM ÖZYILMAZ
13-ALTAN AKPINAR
Bu başkanlarımızdan hayatını kaybedenleri rahmetle ve şükranla anıyoruz. Halen aramızda mesleğimizi icra eden baro başkanlarımıza baromuza vermiş oldukları güzel hizmetler için teşekkür ediyor, sağlık, huzur temennisi ile uzun ve hayırlı ömürler diliyorum.
Avukatlık tartışmasız olarak yargının ayrılmaz parçasıdır. Avukatların meslek örgütü olan baroların ise çok önemli sorumlulukları vardır.
Yaşadığımız dünyada karşılaştığımız her mesele avukatları ilgilendirmektedir.
Mesleğe başladığım 1995 tarihinden bugüne baromuza kayıtlı avukat sayısı yaklaşık dört kat artarak 350’lere ulaşmıştır. Ülkedeki avukat sayısı da buna paralel artmıştır.
2010 yılında 70 bin olan avukat sayısı, 2018 de 110 bin olmuştur. Yani 8 yılda yüzde 57 artış söz konusudur.
Baroların geleneksel uygulamaları artık mensubu olan avukatların sorunlarını çözebilecek durumda değildir.
Son yıllarda hukuk fakültelerinin ve mezunlarının sayısı artmış, buna karşılık mesleğin alanı daralmıştır.
Kontrolsüz bir büyüme mesleğe zarar vermektedir. Mesleğe yeni başlayan arkadaşlarımız vaha levhalarını takip edip adeta çöle ulaşmaktadırlar.
Sorunlarımız sıralamakla bitmez.
Bu sorunlarımızı çözüm noktalarına göre 3 grupta toplayabiliriz.
1)Yerelde çözülebilecek sorunlar
2)Barolar Birliği Nezdinde Çözebilecek olan sorunlar
3)Yasal düzenleme gerektiren Hususlar.
Sorunların çözümünde güçlü, nitelikli, kararlı ve özverili bir duruşa ihtiyaç var.
Evrensel hukuk kurallarını savunmasının merkezine koyan avukatın derdi adaletin yerini bulmasıdır.
EN ÇOK AVUKATLAR HAK İHLALİNE UĞRUYOR
Avukatlar en çok hak ihlaline maruz bırakılan meslek gruplarının başında gelmektedir. Müvekkili, davacısı, davalısı, alacaklısı, borçlusu çekiştirir durur avukatın eteğinden. Tüm bunların yanında iktidar-Birlik kavgası kötü gidişatın tuzu biberi olur.
Burada bir alıntı yapmak istiyorum ki buna aynen katılıyorum.
“Türkiye’de avukatlık mesleği maalesef günden güne kötüye gidiyor. Bu kötüye gidişe dur demesi gereken Barolar ise asıl işleri olan meslek ve meslektaş sorunlarını dile getirerek etkili bir kamuoyu oluşturmak, mesleğin sorunlarını çözmek için projeler üretmek, yasal düzenlemeler yapılması için gerek yasama gerekse yürütme organı nezdinde girişimlerde bulunmak yerine ‘kategorik muhalefet’ dilini benimseyerek kısır çekişme ve tartışmalara girmektedirler. Bunun sonucunda ise meslek ve meslektaşlar kaybetmektedir.”
Baroların tez elden siyaset dilini bırakarak mesleği merkeze koyan, adaleti önceleyen bir dil oluşturması gerekir.
Barolar, siyasete alternatif gibi hareket etmemeli… Aynı zamanda siyasetin payandası da olmamalıdır.
Toplum ve toplumun değişik kesimleri ile iletişim kuramayan, kendi haklarını savunamayan avukatlık mesleğinden hiçbir şey beklenemez.
Bu atmosfer içinde peki biz ne yapıyoruz?
Her birimiz,
“Kimseye etmem şikayet ağlarım ben halime /
titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime.” modundayız.
Bir araya gelip sorunları çözmek yerine, vay şu partili, vay bu partili, vay şucu, vay bucu diye yaftalayarak, dar alanda birbirimize gol atma peşindeyiz.
Deniz bitiyor, kum tükeniyor.
BA’DE HARAB-ÜL BARO DEMEMEK İÇİN..
Edebiyata ilgimi bilirsiniz… ilgi çekici bir deyim kullanılır: Ba’de harab-ül Basra
Eski zamanlardan birinde, fakir bir adamın yolu Basra’ya düşmüş. Bu fakirin, gönlü zengin ama kesesi boş. Basra halkı ona hiç itibar etmemiş. Ne, “Aç mısın?” diye soran olmamış. Ta ki kasabın biri bir parça eti köpeğin önüne atar gibi bizim fakirin önüne atmış. O fakir adam, o bir parça eti pişirebilmek için ateş aramaya başlamış. Ancak, hangi kapıyı çaldıysa, ona ateş veren çıkmamış. Kalbi çok kırılan fakir:
“Allah’ım!” dedim, “Şu Basra halkının kötülüğünden ve cimriliğinden sana sığınırım. Beni bağışla ve elimdeki şu bir parça eti pişirecek ateş ihsan et.”
Fakirin bu duasından az sonra, Basra’da büyük bir yangın çıkmış ve kısa süre de tüm Basra kentini sarmış.
Kentin kıyısında bir yerlerde elindeki eti pişiren o fakir adama, onu kapısından kovanlardan birisi demiş:
“Aradığın ateşi sonunda buldun!”
Fakir ise, alev alev yanan Basra şehrine bakıp, cevap vermiş:
“Evet ama, ‘Ba’de harabil Basra’ (Basra yandıktan sonra)
Basra harap olduktan sonra ağlamak sızlamak neye yarar.
İşte ben de teşbihte hata olmasın “Ba’de harabil Baro” dememek için, sizlerin ferasetine güvenerek Ekim ayında yapılacak olan Baro Genel Kurulunda Çorum Barosu Başkanlığı’na adayım.
HER MESLEKDAŞIMA ELİMİ UZATIYORUM
Eğer hakkını verebilecek isek yük çok ağır. Tek kişinin çözebileceğinden çok daha fazla sorun var. Bu yüzden şucu, bucu demeden Baromuzun her ferdine elimi uzatıyorum.
Şayet sizlerin desteği ile seçilirsem Çorum Barosunun 14. Başkanı olarak bütün meslektaşlarımı tarağın dişleri gibi eşit göreceğim.
Seçimde oyunuza ihtiyacım kadar seçim sonrası baro komisyonlarında sağlayacağınız katkıya da ihtiyacım var.
Baromuzun her ferdini ofisinde ziyaret edip sizlerle fikir alışverişinde olacağım. Beni dinlemeden önyargı ile kararınızı vermeyin.
Meslekte Saygınlık Ve Birliktelik İçin,
Gücünü Sizden Alan,
Etkin – Üretken- Sürekli Gelişen Ve Bir Baro İçin,
“Baro’da bir ilk olsun, Baroda birlik olsun” diyorum.
1-Avukatlık Bürolarının Kurumsal Bir Yapıya Kavuşması İçin Model Oluşturma
2- Mesleğe Yeni Başlayan Avukatlara KOSGEB Desteğiyle Büro Açma İmkanı .
3-Avukatlar Meclisi (Baro Başkanları Ve Adayları Doğal Üye Ve Her On Kişiye Bir Temsilci)
4-Başka İllerdeki Çorum Barosunda Staj Yapıp Çalışan Avukatlar Kim Nerede
5-Ek Bina Veya Yeni Bir Bina Yapımı
6- Avukatlık Kanunu’nun Yeniden Düzenlenmesi,
7-Taşınmaz Malların Satışında Avukat Bulundurulması,
8-Mesleğe Yeni Adım Atan Avukatlar İçin İlk Büro,
9-Mirasçılık Belgesi Verilmesinde Avukatlara Yetki Tanınması
10-Ücretsiz Meslek İçi Eğitim
11-Avukat Sorunları İçin 24 Saat görev
12-Kültür- Edebiyat-Avukatların Yeteneklerini Geliştirecek Çalışmalar,
13- Avukatlık Mesleğine Girişte Sınav Ve Sınırlama Getirilmesi
14- Avukatlık Hizmetindeki KDV’nin Düşürülmesini
15- Stajyer Avukatlara İŞKUR Desteği
16- CMK Ücretlerinin Adil Ve Makul Bir Seviyeye Getirilmesi ve tevzii sorunu
17-Meslek alanının genişletilerek tüm dava ve takiplerin açılması, belli bir rakamın üstündeki tüm sözleşmelerinin hazırlanması ve senetlerin tanziminin avukatlar aracılığıyla yapılması zorunluluğunun getirilmesi,
18-İki tarafın avukatı olmaksızın Arabuluculuk müzakerelerinin gerçekleşemeyeceğine ilişkin yasal düzenleme getirilmesi,
19-Meslektaşlarımız arasında yaşanan sorunları çözmek amacıyla etkin bir UZLAŞMA KURULU
20- Özel Bürolarda çalışan bu meslektaşlarımızın sorunlarına çareler
21-Genç meslektaşlar ile kıdemli meslektaşların iletişim yolları”
