Çorum eski Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, AK Parti İl Başkanlığı'nda yaptığı aday adaylığı başvurusunun ardından kendisini dışarıda bekleyen coşkulu kalabalığa hitap etti.

KONUŞMASI SIK SIK SLOGANLARLA KESİLDİ

AK Parti İl Başkanlığı yakınına konuşlandırılan otobüsten partinin seçim şarkıları ile 'zafer' marşları eşliğinde yayın yapılırken, Kadeş Meydanı'nda toplanan coşkulu Külcü taraftarları sık sık 'Değişimin gücü Muzaffer Külcü, Çorum seninle gurur duyuyor, Çorum'un sevdası Muzaffer Külcü, Recep Tayyip Erdoğan, dik dur eğilme Çorum seninle, yine yeniden kaldığımız yerden, Çorum'un mimarı geliyor' şeklinde slogan attı.

SEÇİM OTOBÜSÜNE EŞİ İLE ÇIKTI

Meydanda bekleyen taraftarlarına eşi Hatice Külcü ile çiçek demetleri gönderen Külcü, siyasetteki geçmişinden bahsederken, bilhassa belediye başkanlığı döneminde yaptıklarına geniş bir parantez açtı. Yaklaşık bir saati aşan konuşmasında Yunus Emre, Mevlana, Ziya Paşa’dan alıntı sözler aktaran Külcü, yeni süreçte hedeflerini anlattı, ayrıca, isim vermeden Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın’a göndermelerde bulundu.

İşte o konuşma:

Sizinle birlikte çeyrek asra yaklaşan yol arkadaşlığımızın yeni bir günündeyiz. Yeni bir heyecanı ve mutluluğu hep birlikte yaşıyoruz. Geride bıraktığımız zaman diliminde hem dualarınızla, desteklerinizle yanımızda oldunuz. Bunu hep yüreğimizde hissettik. Bu kardeşiniz ömrünün 35 yılını siyasetin içinden geçirmiş bir insan. Lise yıllarımızda başlayan ilgimiz, sevgimiz bizi bugüne getirdi. '14 Ağustos 2001'de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak' diye yola çıkan AP Partimizin il başkanı oldum. Çorum'un ve Türkiye'nin en genç milletvekillerinden biri olduk. Sonrasında Çorum'un en genç belediye başkanı olduk. Bunlar sizin emanetlerinizdi. O emanetleri onurla, gururla taşıdım. Ama şunu aklımdan hiç çıkarmadım. Bu makamlar, mevkiler kıymetlidir. Ama bunların hepsi fanidir. Bugün var, yarın yok. Asıl olan gönüllerdir. O makamlarda otururken herkes sizi sever, herkes iyi der. Asıl olan oradan ayrıldıktan sonra hayır dua ve iyi dileklerle ayrılmak, gök kubbede hoş bir sadâ bırakabilmektir mesele. Bana bu bahtiyarlığı yaşattınız. Sizlere müteşekkirim. Tekrar avukatlık yapıyorsam bu sizden aldığım güçledir. Bu şehrin caddelerinde, sokaklarında alnım açık, başım dik gezebiliyorsam sizden aldığım güç ve vefadandır. Biz sizlerden razıyız, rabbimde sizlerden razı olsun.

YENİ BİR ŞEYLER SÖYLEMEK GEREKİR

Sevgili kardeşlerim bunlar geçmişe dair duygularımız, hissettiklerimiz. Bunlara takılıp kalacak değiliz. Hayat değişiyor. Artık yeni bir gündeyiz. Yeni şeyler söylemek gerekir diye inanıyorum. Bugün yeni bir gün ve biz de artık yeni şeyler söyleyeceğiz.

BAŞKAN AŞGIN’A SOSYAL MEDYA GÖNDERMESİ

Aziz Çorum'un büyümeye, güzelleşmeye, kalkınmaya ve refahını artırmaya ihtiyacı var. Bunu yapacak akıl, izan, vicdan, vizyon sahibi yöneticilere ihtiyaç var. Kendini sosyal medyaya mahkum etmiş algı yaparak idarecilik yapılmaz. İş yapmakla meşgul olmak ayrı şeylerdir. Akşama kadar ufak, lüzumsuz işlerle vakit doldurabilirsiniz. Akşam olduğunda ‘ne yaptım?’ diye baktığınızda elinizde koca bir sıfır olur. İşte bunlardan kurtulmamız lazım. Sevgili kardeşlerim, bir süredir istirahatteyim biliyorsunuz. Bu istirahat döneminde değişik ortamlarda beraber olduk. Düğün, nişan ve toplantı ortamlarında buluştuk. Oralarda sizlerin teveccühünü gördüm. Yapılan tüm anket çalışmalarımda kim belediye başkan adayı olsun diye sorulduğunda açık ara bizi işaret ettiniz. Sadece o anketlerdeki teveccühünüz ve dik duruşunuz bile her türlü takdirin üzerindedir. Sizleri dinledim, bir çok kardeşimizle konuştuk ve ben şu karara vardım.

YARIM KALAN SEVDAMIZ VAR

Bizim yarım kalan bir sevdamız var. Allah'ın hükmüdür, Allah hiçbir şeyi yarım bırakmaz. Gün gelir tamamına erdirir. Şimdi huzurunuzdayız. Sizlerden gördüğümüz ilgi, sevgi, bu şarkının burada bitmeyeceğini gösteriyor. Bu şarkı burada bitmez. Madem yarım kalan bir sevdamız var, bunu tamamına erdireceğiz. Öyleyse bir yola çıkıyoruz demektir. Bu yol, yokuşları, virajları olan yorucu bir yol olabilir. Bu yolu birlikte yürümeye var mısınız? Kardeşlerim Allah'ın izniyle sizin bu sevginizin önünde hiçbir engel olmaz.

2009’DAN BU YANA HAFIZALARI TAZELEYELİM

Şimdi 2009'dan bugüne bir hafızalarımızı tazeleyelim. İlk kez belediye başkanlığına aday olduğumuz 2009 yılında arkadaşlarıma dedim ki, ‘Ne yapacaksak tek tek yazıp milletin önüne koyacağız. Biz ne yapacağımız, hemşehrilerimiz de bizden ne isteyeceğini bilecekler.’ Bana ‘Başkanım bunlar yetişmez. Bunlara para bulamayız. Bunları yapacak adamımız yok. Zaten bu seçimi kazanacaksın niye kendini bağlıyorsun’ dediler. Bizim derdimiz önümüzdeki seçimler değil, önümüzdeki nesillerdir dedik. Seçim gecesinde, 29 Mart 2009 akşamında da o kitapçığı gösterip ‘Bu bir seçim hikayesi olsun diye yazılmadı. Bu bizim başucu kitabımız olacak’ dedik. ‘Burada olanların hepsini bir bir hayata geçirmeden gözümüze uyku girmeyecek’ dedik. Evet bütün Çorum'u değiştirdik. Bir kere şehrin her köşesini parklarla donattık. 200 bin yetişmiş ağaç diktik ki, şehir yemyeşil olsun. 220 semt parkı yaptık. Eski parklar bir salıncak, bir tahteravalli idi. 30 tane büyük park yaptık, ya da komple revizyona tabi tuttuk. Aklınıza nere geliyorsa hepsini yaşam alanı haline getirdik. Türkiye'ye örnek 250 dönüm büyüklüğünde Kentpark yaptık. Cumhurbaşkanımız sosyal medya hesabından bir paylaşım yaptı. Türkiye'nin örnek millet bahçeleri diye. En başında Çorum var.

Gençlerimizin, evlatlarımızın fikren, fiziken, ruhen sağlıklı yetişmeleri için mahallelerimize spor salonları ve büyük spor tesisleri inşa ettik. 3 bin 500 kişilik spor salonu yaptık, bakanlığa devredildi. Biz stadyumu yaptık. İşe başladığımızda kayınpederinin arsası dediler. Rahmetli öleli 40 sene olmuş, Çorum'da bir avuç toprağı yok. ‘Niye stadyumu belediye yapıyor’ dediler. Gelsin yapsınlar, yaptılar da dur mu? dedik. 3. ligde oynarken ihtiyaç yok diyorlardı. Çorum birinci lige çıktı. Şimdi o stadyum olmasaydı maçlar nerede oynanacaktı?. 15 bin kişiliği fazla buldular, 25 bin kişilik niye yapmadığımızı sordular.

Mahalle kültür merkezlerini gençler ve hanımlar için yaptık. Sadece Buharaevler kültür merkezi dillere destan. Esnafımızı unutmadık. Nakliyecisine kamyon garajı, taksicisine modern duraklar, tamircisine 1000'den fazla dükkana öncülük ettik. Oto galericiler, traktörcüleri siteye kavuşturduk. Hal esnafımıza bir hal yaptırdık, bakanlık örnek proje diye yıllarca seminerlerinde anlattı. Muhteşem bir terminal yaptırdık. Sonra kasaplarımıza, celeplerimize, hayvan yetiştirici kardeşlerimize muhteşem bir hayvan pazarı yaptırdık. Ankara'dan İran sınırına kadar Türkiye'nin en önemli pazarı haline getirdik. Eski halini bir hatırlayın. Nerden nereye, işte bu. Camilerimiz, mabetlerimiz bize emanet dedik. Onlar Allah'ın evi, Kâbe’nin şubeleridir dedik. 105 camimiz vardı, 15 mescit daha yaptırdık. 14 mahallemize Selçuklu mimarisi ile 14 Kur'an kursu yaptırdık. Diyanet'e gidip proje isteyenlere Çorum Belediyesi'ni adres gösterdiler. Temizlikte biz zaten bir markayız. Yeraltı çöp konteyneri, yeni araçlar, bunları geçiyorum. Karapürçek tepelerinden yükselen dumanı, pis kokuyu, yangınları hatırlıyor musunuz? Ne oldu orası, bir gülistana döndü. AB'den 20 milyon hibe aldık, orayı ıslah ettik. Yollarımız, Gazi Caddesi'ni Fatih Caddesi'ne bağladık. Adı Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı oldu. Çiftlik Caddesi Karamançavuş bölgesini yaptık, adı Arif Ersoy Caddesi, Sanayimizi Ankara yoluna bağladık, adı Muhsin Yazıcoğlu Caddesi oldu. Hıdırlık bölgesini Çevre yoluna bağladık, adı Necmettin Erbakan Caddesi oldu.

BU İŞLER NUTUK ATMAKLA OLMUYOR

Bir gün bile para problemi yaşamadık. Esnafın, işçinin alacağı bir gün beklemedi. Sade harcayarak olmuyor, gün gelir lazım olur diye arsalar aldık belediyeye. İhtiyaçları olsun gerekirse satarlar diye. Yeni yeni taşınmazlar kazandırdık belediyeye, İmar planları ile yeni yeni arsalar kazandırdık, gün gelir kullanırlar diye. Samsun Ladik’te enerji santrali kurduk. Oradan aldığımız para 4-5 yılda 100 milyon lirayı buldu. Sadece bu sene Çorum Belediyesi'nin kasasına giren net 25 milyon liradır. İşte bu işler böyle yapılıyor. Ne diyoruz, at binenin kılıç kuşananın. Ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde. Öyle nutuk atmakla olmuyor bu işler. Eserler yapacaksın eserler, gün gelecek sen susacaksın ama o eserler hep konuşacak. Bir eserimiz de belediye binamız. Bölgede emsal bir bina yok, muhteşem bir bina oldu, Akşemseddin Cami çevresinde gardan gibi duruyor. Allah bu şehre 50-100 yıl ihtiyacını karşılayacak belediye binası yaptırmayı bize nasip etti.

SAYDIKLARIMIZI YAPTIK MI, YAPTIK

Bu saydıklarımızın hepsini yaptık mı? Teslim ettik mi? Mesele bu. Başlayacaksın, işini yılan hikayesine döndürmeden bitireceksin. Biz böyle gördük ve öğrendik. Cumhurbaşkanımız tarih verir, bitirir. Askerde bir kural vardı, hiçbir mazeret başarının yerini tutmaz. Param yoktu, adamım yoktu, mazeret ararsın bulursun. Oynamayı bilmeyen gelin yerim dar der. Yer açmışlar bu sefer yenim dar der. Bu iş bu kadar kolay. Bu işleri yaparken elbette çok çalıştık, kimse bizi zorla seçmedi, yorulacaktık. Bunları yaparken hiç kimseden şikayetçi olmadık. Ne personelimizden hele hele önceki görev yapan belediye başkanlarından şikayetçi olmadık. Onların hakkını korumak bizim görevimizdi. Bir kez bile belediye başkanı iken para mevzusu yapmadım. Bana göreve geldiğimde 30 milyon para kaldı dediler, 8 milyon lira para kalmıştı. 5.5 milyon lirası hemen ödenecek esnaf alacağı, kalan paranın hepsi 2.5 milyondu. Ya ben AK Parti'den devraldım belediyeyi, benden önceki belediye başkanı yapılması gerekeni en güzel şekilde yaptı, bayrağı bize devretti diye düşündük. Bunu da konuşmadık, çünkü bizi bu şehrin ihtiyaçlarını, sorunlarını çözelim, diye seçtiniz. Ayrılırken ne esnaf, ne müteahhite, ne personele günü geçmiş bir borç bırakmadık.

ŞEHRİN ÖNÜNDE KOŞARAK GİTMEK LAZIM

Hayat hızlı değişiyor. Yeni ihtiyaçlar ortaya çıkıyor. Şehrin önünde sadece yürümek değil, koşarak gitmek lazım. Biz koşarak gidelim ki, şehir arkamızdan koşarak gelsin. Biz daha iyisini yaptık ve daha iyisini yaparız iddiasıyla aday adayıyız. Bizim yaptıklarımız bizim yaptıklarımız, yarın yapacaklarımızın teminatıdır. biz niyet ettik, yoluna düştük. Rabbim nasip ederse, yeniden o emaneti teslim almak bize nasip olursa, sorun olarak gördüğümüz tüm meseleleri birer birer çözeceğiz. Yine çıkacaklar yapılamaz, yetişmez diyecekler ama ben inanıyorum ki bizlerle el ele gönül gönüle verdiğimizde üstesinden gelecek hiç bir engel yoktur. Bu istirahat dönemimizde ağustos böceği gibi oturmadık. Dersimize çalışıyoruz. Nerede neye ihtiyaç var, şehrin beklentileri neler, ihtiyaçları tespit ettik. Belediye personeli bilir. Benim meşhur ajandam vardır, bu iş şu gün bitecek. O gün ben ararım. ‘Başkanım’ diye söze başlıyorsa patinaj yapıyor demektir. Neticeye bakarım. Bu işler böyle yapılır, işe başlarsın, takip edersin. Sen takip edersen altındaki de takip etsin. İnşallah görev bize nasip olduğunda onları tek tek konuşacağız.

İKİNCİ ÇORUM YÜZYILI

Cumhuriyetimin 100. yılında AK Partimizin, Cumhurbaşkanımızın hedefleriyle şehrimizi ikinci yüzyılına hazırlayalım. Her şey yapılır, Yeter ki onun aşkıyla yola düşelim.

Biz devler gibi eserler üretmek için karıncalar gibi çalışmak gerektiğine inanıyoruz. Ve bizim eserlerimiz en açık alametidir. İş yapmak yerine algı peşinde koşmak şehre en büyük kötülüktür. 15 mahallemizdeki her canımızı aziz bilip onların hizmetkârıyız. Sadece şehir merkezi ile değil, köyleri, beldeleri ve ilçeleri ile top yekun bir kalkınmanın doğru olacağına inanıyoruz Hiçbir işimizde seçim hesabı yapmadık. Seçim hesabıyla yapılan her şey bugüne ve yarına ihanettir. Bunlar 5 düsturumuz, hayat felsefemiz, yöneticilik ilkemizdir. Bir ve beraber kardeş olarak bu yolları birlikte yürümeye var mınız? Bu şarkı bitmez, burada bitmeyecek inşallah. Günümüz kutlu olsun, geleceğimiz aydınlık olsun.”