Hitit Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü ‘Kültür Değerlerimizle Söyleşiler’ adı altında düzenlediği etkinliklerin dördüncüsünü metal sanatçısı Hasan Tuluk ile gerçekleştirdi.

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Hasan Tuluk’un biyografisinin okunması ve kendisi için hazırlanan kısa filmin izlenmesiyle başladı. Fen-Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda üniversite öğrencilerinin, öğretim elemanlarının ve Çorum halkının yoğun katılımıyla gerçekleşen ‘Sanatın Sesi’ konulu söyleşinin moderatörlüğünü yapan Okutman Mehmet Aydınkal, Goethe’nin “Elleriyle çalışan işçi, elleri ve kafasıyla çalışan usta, elleri kafası ve yüreğiyle çalışan ise sanatçıdır” sözünü hatırlatarak yurt içi ve yurt dışındaki sergilerdeki başarısı, çalışma azmi, metali işlemedeki duyarlılığı ve öğrencilere rol model oluşturacak kişiliği ile Hasan Tuluk’un tam bir sanatçı olduğunu vurguladı.

Söyleşi boyunca Okt. Mehmet Aydınkal tarafından Hasan Tuluk’a çeşitli sorular yöneltilerek programın interaktif bir biçimde ilerlemesi sağlandı. Hasan Tuluk daha altı yaşındayken bakırcı arastasındaki çekiç seslerini ninni gibi dinlerken bir kazanın içinde uyuyakalarak ilk kez bakırla tanıştığını, ayrıca sanatın bütün alanlarına ilgi duyduğunu resim, müzik ve şiirle ilgilendiğini ifade ederek, eserlerinde çoğunlukla ilhamını doğadan aldığını Anadolu ve Atatürk sevgisi ile folklorik unsurlardan beslendiğini belirtti. Program sırasında şiirlerinden örnekler de okuyan Tuluk, ağabeyinin telkinleriyle rölyeften maket yapmaya geçtiğini ve altı yılda tamamladığı Selimiye Camii eserini çalışırken defalarca rüyasında gördüğünü anlattı. Elektriği dahi olmayan,  duvarları sıvasız, beton zeminli bir odada tam 33 yıl metalle uğraştığını ama yılmadığını dile getiren sanatçı, en büyük amacının eserlerinin kalıcılığını sağlamak olduğunun altını çizdi.

Metali işlemek için onunla hoş vakit geçirmek, dilinden anlamak gerektiğini bunun için de sevginin şart olduğunu vurgulayan Tuluk, çalışmalarının ardında büyük bir fedakârlık ve yorgunluk olduğunu, ancak Fransa, Japonya, Hindistan gibi çeşitli ülkelerde tanınmaktan ve ülkemizi temsil ederek bayrağımızı diğer ülke bayraklarının yanında görmekten de büyük bir mutluluk ve onur duyduğunu belirtti. Hasan Tuluk, konuşmasının sonunda öğrencilere öğütlerini altı madde halinde şöyle özetledi; sevgi ve saygı, çalışmak, yılmamak, hedef belirlemek, sabırlı olmak ve başaracağına inanmak.

Yakında ‘Taşrada Sanatçı Olmak’ adlı kitabı yayımlanacak olan sanatçının rölyef ve maket çalışmalarından örneklerin de sergilendiği söyleşi programı, dinleyicilerin sorularının cevaplandırılmasıyla sona erdi.