Kızlar okula değil tarlaya gidiyor

Eğitim Sen Çorum Şubesi Kadın Sekreteri Evrim Gülez, her çocuğun nitelikli, parasız, anadilinde ve ulaşılabilir eğitim hakkı olduğunu belirterek...

01 Ekim 2013 Salı 11:21
 Kızlar okula değil tarlaya gidiyor

Eğitim Sen Çorum Şubesi Kadın Sekreteri Evrim Gülez, her çocuğun nitelikli, parasız, anadilinde ve ulaşılabilir eğitim hakkı olduğunu belirterek, “Okullar açıldı ama başta kız çocukları olmak üzere çocuklar tarlalarda çalışmaya devam ediyor.” Dedi.

Bu hakkın soyut olarak varlığı eğer hakkın kullanılması önündeki engeller kaldırılmazsa kağıt üstünde kalacağını vurgulayan Gülez, “Bugün okulların açılmasının üzerinden iki hafta geçti ama kız çocukları ders başı yapmadı. Çünkü tarlada çalışıyorlar.” dedi.

İmzalanan uluslararası sözleşmelere ve yapılan anayasal düzenlemelere rağmen hala Türkiye’de 893 bin çocuğun sokaklarda, tarlalarda, sanayi bölgelerinde ve ev içinde çalıştırıldığı iddiasında bulunan Gülez, konuyla ilgili açıklamasında şunları dile getirdi;

‘Eğitim hakkı gasp ediliyor’

“Okullarda eğitim alması gereken çocuklar; bedensel, fiziksel ve ruhsal gelişimlerini tamamlamadan işçi olarak hayata atılıyor. En temel insani hakları olan eğitim hakları gasp ediliyor.

Türkiye; ILO`nun 138 Sayılı "Asgari Yaş Sözleşmesi" ve 182 Sayılı "Çocuk İşçiliğin En Kötü Biçimlerinin Bitirilmesine Yönelik" sözleşmeleri imzalamış ancak çocuk işçiliğini bitirme konusunda gereken adımları hala atmamıştır. Birleşmiş Milletlerin Çocuk Hakları Sözleşmesinde 3 maddeye( 17-29-30) çekince koyan hükümet Bakanlık bünyesinde Çocuk Hakları İzleme Merkezi kurmuş ve Çocuk Hakları Strateji Belgesi hazırlamıştır. Ancak sivil toplum kuruluşları ve bu alanda çalışma yapan uzmanlardan oluşan Çocuk Hakları İzleme Merkezi 26 aydır hiçbir somut karar almamış; çocuk işçiliğinin bitirilmesine yönelik tek bir gelişme sağlanamamıştır. Göstermelik kurullar ve yayımlanan belgelerle toplumun her kesimini etkileyen çocuk işçiliği sorununun çözülemeyeceği açıktır.

İzlenen yanlış politikalar sonucunda temel insan hakkı olan eğitim hakkının gasp edilmesi kabul edilemez. AKP hükümetinin geçen yıl uygulamaya koyduğu 4+4+4 modeli sonucunda özellikle kız çocukları eğitimim tamamen dışına itilmiştir. Okul öncesi eğitimde kız çocuklarının okullaşma oranları %26 düşmüştür. İlkokula devam eden kız çocuklarının %6`sı ise açık ortaokullar dahil olmak üzere hiçbir eğitim kurumuna devam etmemektedir. Okullaşma oranlarındaki en büyük düşüş liselerdedir. 2011/2012 eğitim öğretim yılında 8. sınıftan mezun olan 599.125 kız öğrenciden 2012/2013 eğitim öğretim döneminde 66.067`si hiçbir eğitim öğretim kurumuna kayıt yaptırmamıştır. Bu dönemde açık liselere kayıt yaptıran kız öğrenci sayısı 115.784`dir. Yani; ortaöğretim çağındaki 181.851 kız çocuğu sosyal gelişimleri için son derece önemli olan okullara kayıt yaptırmamıştır. Özellikle kız çocuklarını eğitim sisteminin dışında bırakan yeni model geçmişten beri süren çocuk işçiliği sorununu derinleştirmiştir. Bu modelle Hükümet çocuklara ya eve kapanmayı ya da işçileşmeyi dayatmaktadır.”Kızlar okula değil tarlaya gidiyor

Eğitim Sen Çorum Şubesi Kadın Sekreteri Evrim Gülez, her çocuğun nitelikli, parasız, anadilinde ve ulaşılabilir eğitim hakkı olduğunu belirterek, “Okullar açıldı ama başta kız çocukları olmak üzere çocuklar tarlalarda çalışmaya devam ediyor.” Dedi.

Bu hakkın soyut olarak varlığı eğer hakkın kullanılması önündeki engeller kaldırılmazsa kağıt üstünde kalacağını vurgulayan Gülez, “Bugün okulların açılmasının üzerinden iki hafta geçti ama kız çocukları ders başı yapmadı. Çünkü tarlada çalışıyorlar.” dedi.

İmzalanan uluslararası sözleşmelere ve yapılan anayasal düzenlemelere rağmen hala Türkiye’de 893 bin çocuğun sokaklarda, tarlalarda, sanayi bölgelerinde ve ev içinde çalıştırıldığı iddiasında bulunan Gülez, konuyla ilgili açıklamasında şunları dile getirdi;

‘Eğitim hakkı gasp ediliyor’

“Okullarda eğitim alması gereken çocuklar; bedensel, fiziksel ve ruhsal gelişimlerini tamamlamadan işçi olarak hayata atılıyor. En temel insani hakları olan eğitim hakları gasp ediliyor.

Türkiye; ILO`nun 138 Sayılı "Asgari Yaş Sözleşmesi" ve 182 Sayılı "Çocuk İşçiliğin En Kötü Biçimlerinin Bitirilmesine Yönelik" sözleşmeleri imzalamış ancak çocuk işçiliğini bitirme konusunda gereken adımları hala atmamıştır. Birleşmiş Milletlerin Çocuk Hakları Sözleşmesinde 3 maddeye( 17-29-30) çekince koyan hükümet Bakanlık bünyesinde Çocuk Hakları İzleme Merkezi kurmuş ve Çocuk Hakları Strateji Belgesi hazırlamıştır. Ancak sivil toplum kuruluşları ve bu alanda çalışma yapan uzmanlardan oluşan Çocuk Hakları İzleme Merkezi 26 aydır hiçbir somut karar almamış; çocuk işçiliğinin bitirilmesine yönelik tek bir gelişme sağlanamamıştır. Göstermelik kurullar ve yayımlanan belgelerle toplumun her kesimini etkileyen çocuk işçiliği sorununun çözülemeyeceği açıktır.

İzlenen yanlış politikalar sonucunda temel insan hakkı olan eğitim hakkının gasp edilmesi kabul edilemez. AKP hükümetinin geçen yıl uygulamaya koyduğu 4+4+4 modeli sonucunda özellikle kız çocukları eğitimim tamamen dışına itilmiştir. Okul öncesi eğitimde kız çocuklarının okullaşma oranları %26 düşmüştür. İlkokula devam eden kız çocuklarının %6`sı ise açık ortaokullar dahil olmak üzere hiçbir eğitim kurumuna devam etmemektedir. Okullaşma oranlarındaki en büyük düşüş liselerdedir. 2011/2012 eğitim öğretim yılında 8. sınıftan mezun olan 599.125 kız öğrenciden 2012/2013 eğitim öğretim döneminde 66.067`si hiçbir eğitim öğretim kurumuna kayıt yaptırmamıştır. Bu dönemde açık liselere kayıt yaptıran kız öğrenci sayısı 115.784`dir. Yani; ortaöğretim çağındaki 181.851 kız çocuğu sosyal gelişimleri için son derece önemli olan okullara kayıt yaptırmamıştır. Özellikle kız çocuklarını eğitim sisteminin dışında bırakan yeni model geçmişten beri süren çocuk işçiliği sorununu derinleştirmiştir. Bu modelle Hükümet çocuklara ya eve kapanmayı ya da işçileşmeyi dayatmaktadır.”

Son Güncelleme: 01.10.2013 12:02
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.